Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İş Kolu Önemli Mi?
Geçmişten Günümüze: İş Kolu Kavramının Tarihsel Arka Planı
İş dünyasında “iş kolu” terimi, ilk bakışta yalnızca teknik bir sınıflandırma gibi görünse de, aslında sosyal güvenlik, iş sağlığı ve toplumsal yapı bağlamında derin anlamlara sahiptir. Türkiye’de SGK iş kolu kavramının kökeni, modern iş gücü ilişkilerinin ve sosyal güvenlik sisteminin yükselişiyle paralellik gösterir. Sanayi devrimi sonrası işyerlerinin çoğalması, üretim biçimlerinin çeşitlenmesi ve iş kazalarının artması, devletlerin iş kollarını tanımlama ve düzenleme ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Türkiye’de, özellikle 1960’lardan itibaren sosyal güvenlik sisteminin genişlemesiyle beraber, iş kolu ayrımları teknik düzeyde yapılan bir sınıflandırmanın ötesine geçmiştir.
SGK’nın yayınladığı istatistikleri incelediğimizde, iş kollarının kayıt altına alınması, sigortalılık süreçlerinin denetlenmesi ve iş kazası/meslek hastalığı gibi olguların izlenmesi açısından kritik bir işlev gördüğü anlaşılmaktadır. [1] İlerleyen yıllarda, özellikle iş sağlığı‑güvenliği mevzuatlarının güçlenmesiyle (örneğin 2012 tarihli İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gibi) iş kollarının ne kadar doğru sınıflandırıldığı, verilerin ne kadar güvenilir olduğu ve bu ayrımların gerçek dünyadaki iş koşullarını ne ölçüde yansıttığı akademik tartışmaların konusu olmuştur.
SGK İş Kolu Neden Önemlidir?
İş kolu kavramının sosyal güvenlik sistemi açısından önemi üç başlıkta toplanabilir: ilk olarak, sigortalanabilirlik ve prim yükümlülüklerinin belirlenmesi; ikinci olarak, iş sağlığı ve güvenliği risklerinin sektörel düzeyde analiz edilmesi; üçüncüsü ise toplumsal adalet, eşitlik ve kayıtlı istihdam ekseninde işlev görmesidir.
SGK veri setlerinde iş kolları, sigortalıların hangi ekonomik faaliyet içinde bulunduğunu, hangi tehlike sınıfında yer aldığını ve iş kazası/meslek hastalığı riski arz edip etmediğini gösterir. Örneğin, 2024 yılı istatistiklerinde inşaat sektöründe kayıtlı çalışan sayısında artış olduğu, ölümlü iş kazalarının bu sektörde hâlâ yüksek oranlarda yer aldığı belirtilmiştir. [2] Bu durum iş kolu sınıflandırmasının sadece bürokratik bir form doldurma işlemi olmadığını; işçi sağlığı‐güvenliği, önleyici politikalar ve sektör bazlı risk yönetimi açısından stratejik olduğunu gösterir.
Ayrıca, iş kollarının doğru tanımlanması, prim yüklerinin adaletli dağıtılması için de gereklidir. Farklı iş kolları farklı risk düzeylerine sahip olduğundan, prim oranları, işveren ve sigortalı açısından değişkenlik gösterebilir. Bu bağlamda, iş kolu sınıflandırması hem mali hem de sosyal politika açısından kritik bir araçtır.
Akademik Tartışmalar ve Güncel Sorunlar
Son yıllarda akademik çevrelerde yoğun şekilde tartışılan bir konu, SGK’nın yayınladığı iş kolu istatistiklerinin güvenilirliği ve kapsayıcılığıdır. Araştırmalar, iş kazaları ve meslek hastalıklarına ilişkin verilerin büyük ölçüde SGK bildirimlerine dayandığını, kayıtdışı istihdamın ve alternatif veri kaynaklarının bu sistemin dışında kaldığını vurgulamaktadır. [3] Bu durum, iş kolu tanımlamalarının ve risk ölçümlerinin gerçek dünyayı tam yansıtmadığı eleştirisini beraberinde getirir.
Örneğin, bir araştırma Türkiye’de iş kazaları açısından ulusal veri kaynağı olarak SGK ile uluslararası veri kaynağı International Labour Organization (ILO) karşılaştırması yapmış ve büyük ölçüde tutarlılık bulmasına rağmen bazı yıllarda “ölümsüz kazalar” verilerinde tutarsızlık olduğunu göstermiştir. [4] Ayrıca, iş kolu sınıflandırması yapılırken veri toplama süreci, işyerinin faaliyet alanının doğru tanımlanması, kayıt dışı çalışanların sisteme dahil edilmesi gibi sorunlar akademik eleştirilerin odağındadır.
Pratik Etkiler: Kayıtlı İstihdam ve İş Sağlığı Güvenliği Üzerine Yansımaları
İş kolu sınıflandırmasının pratiğe etkisi oldukça geniştir. Bir işyerinde “inşaat”, “üretim”, “hizmet” gibi iş kollarının doğru olarak beyan edilmesi, o işyerinin risk grubu, denetim sıklığı ve sigorta prim oranları açısından doğrudan etkili olur. Yanlış sınıflandırma sonucu primin düşük olması veya denetim mekanizmasının işletilememesi çalışan sağlığını riske atabilir.
Toplumsal bakış açısından bakıldığında, iş kolu verileri kayıtlı çalışmanın teşvik edilmesi, iş kazaları ve meslek hastalıklarının izlenmesi, işveren sorumluluklarının belirlenmesi ve iş ortamlarının iyileştirilmesi gibi pek çok alanda politika üretimine temel teşkil eder. Dolayısıyla iş kolu konusu, sadece kurum içi bir prosedür değil, toplumun çalışma yaşamının güvence altına alınması açısından bir güvenlik mekanizmasıdır.
Sonuç ve Düşünmeye Davet
Sonuç olarak, SGK iş kolu sınıflandırmasının önemli olduğu açıktır. Bu sınıflandırma; sosyal güvenlik sisteminin işleyişi, iş sağlığı ve güvenliği politikaları, meslek risk analizleri ve toplumsal adalet açısından merkezi bir rol oynar. Ancak bu önemin anlamlı olabilmesi için veri güvenilirliği, kapsayıcılığı ve sistematik uygulamanın sağlanması gereklidir. Akademik alanlarda ve pratik uygulamalarda karşılaşılan veri eksiklikleri, iş kolu ayrımlarının sadece formel değil, aynı zamanda gerçekçi ve kapsayıcı olmasını zorunlu kılmaktadır.
Okuyucu olarak, kendi çalıştığınız işyerinde hangi iş kolu kapsamında yer alındığınızı ve bu sınıflandırmanın sizin için ne anlama geldiğini düşünmeye davet ediyorum. Bu iş kolu sizin çalışma şartlarınızı, sigorta hakkınızı ve iş sağlığı güvenliği risklerinizi nasıl yansıtıyor? Sistem içinde bu ayrımın kapsamlı şekilde işlediğini düşünüyor musunuz? Böyle bir sorulama, hem bireysel farkındalık yaratabilir hem de toplumsal düzeyde anlamlı bir tartışmayı başlatabilir.
—
Sources:
[1]: https://www.sgk.gov.tr/Download/DownloadFile?d=052fa159-65a5-4117-9dfc-8235b7dca01a&f=dd747308-588e-40a0-854a-1089e2089599.pdf&utm_source=chatgpt.com “İstatistik adı Sigortalı İstatistik – SGK”
[2]: https://guvenliinsaat.csgb.gov.tr/haberler/2024-yili-sgk-is-kazasi-istatistikleri-yayinlandi/?utm_source=chatgpt.com “2024 Yılı SGK İş Kazası İstatistikleri Yayınlandı.”
[3]: https://calismaortami.fisek.org.tr/icerik/sgk-is-kazasi-istatistikleri-alternatif-veri-kaynaklari-ve-bilgi-acigi/?utm_source=chatgpt.com “SGK İş Kazası İstatistikleri, Alternatif Veri Kaynakları … – Fisek”
[4]: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/814399?utm_source=chatgpt.com “Türkiye’nin İş Kazaları Açısından Durumu: ILOSTAT ve SGK”