Çöp Bacası Nedir? Etik, Epistemoloji ve Ontoloji Perspektiflerinden Bir Felsefi İnceleme Giriş: Çöp Bacası ve Felsefenin Derinliklerine Yolculuk Felsefe, dünyayı anlamak ve anlamlandırmak için en eski çabalardan biridir. Her şeyin bir yerini, bir anlamını aradığımızda, bir nesne, bir kavram, hatta bir olgu, çoğu zaman daha derin bir soruyu beraberinde getirir. Çöp bacası, ilk bakışta sıradan ve belki de değersiz bir kavram gibi görünebilir. Ancak bu terim, aslında bizi insanlığın, toplumların ve varoluşun derinliklerine götürebilir. Çöp, bir şeyin sona erdiği, artık işlevini yitirdiği bir dönemi simgelerken, bacası ise bu atıkların içsel anlamını dışarıya yansıtan bir araçtır. Peki, çöp bacası nedir? Bu…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Yüksek Cıva İçeren Balıklar Nelerdir? Psikolojik Bir Mercekten Bakış İnsan davranışlarını anlamak, bazen vücudumuzdaki biyolojik süreçlerin derinliklerine inmekle başlar. Duygusal, bilişsel ve sosyal yönlerimiz birbirine ne kadar bağlıysa, sağlığımız da o kadar etkilenir. Cıva, insan sağlığını etkileyen en önemli çevresel faktörlerden biridir ve yüksek cıva içeren balıkların tüketimi, bu etkiyi daha da derinleştirebilir. Bir psikolog olarak, bu biyolojik etkileşimin nasıl bilişsel ve duygusal süreçlerimizi şekillendirdiğine dair düşünmek, daha geniş bir insan deneyimi anlayışına katkı sağlamak gibidir. Peki, yüksek cıva içeren balıkların tüketimi, bilişsel ve duygusal dünyamızda nasıl izler bırakır? Gelin, bu soruya birlikte bir psikolojik bakış açısıyla göz atalım. Cıva…
Yorum BırakTavuk Biti Tavuklara Zarar Verir Mi? Felsefi Bir Sorgulama Bir tavuk biti, tavukların tüylerinde yaşayan, küçük bir parazittir. Ancak, bu basit biyolojik tanımın ötesinde, tavuk bitinin tavuklara zarar verip vermediği sorusu, aslında daha derin bir felsefi sorgulamanın kapılarını aralar. Felsefe, çoğu zaman insanların dünyayı ve varlıkları anlamalarına yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda onların etik, epistemolojik ve ontolojik sorunlarla yüzleşmelerine de zemin hazırlar. Tavuk bitinin tavuklara zarar verip vermediği sorusuna odaklanarak, bu konuya çeşitli felsefi perspektiflerden bakacağız. Etik, epistemoloji ve ontoloji gibi temel felsefi alanlar üzerinden, bu basit sorunun derinliklerine inmeye çalışacağız. Ontolojik Perspektif: Varlık ve Zararın Doğası Ontoloji, varlık bilimi…
8 YorumOsmanlıca Maada Ne Demek? Toplumsal Yapılar ve Cinsiyet Rolleri Üzerine Bir Sosyolojik İnceleme Toplumları anlamak, yalnızca tarihî olayları değil, o toplumların içindeki bireylerin günlük yaşamlarını, pratiklerini, düşünsel yapılarını ve birbirleriyle olan ilişkilerini de incelemeyi gerektirir. Bir araştırmacı olarak, dilin, bir toplumun yapısını ve kültürünü nasıl şekillendirdiğini anlamaya çalışırken, bazen en basit kelimeler bile insan ilişkilerinin derinliğini, cinsiyet rollerinin ve toplumsal normların nasıl evrildiğini anlamamıza ışık tutar. Bugün, Osmanlıca’da sıkça karşılaşılan ve anlamı derinlemesine incelenmesi gereken bir kelimeyi, maadayı ele alacağız. Peki, maada kelimesi neyi ifade eder ve toplumsal normlar ile bireysel ilişkilerle nasıl ilişkilidir? Bu yazı, kelimenin toplumsal pratiklere ve…
8 YorumMülazımlık Ne Demek? Psikolojik Bir Mercekten İnceleme İnsan Davranışlarını Çözümleyen Bir Psikoloğun Meraklı Girişi Günlük yaşantımızda bazen, insanların veya kendi davranışlarımızın anlamını merak ederiz. Neden bazı insanlar belirli bir davranış biçimini sergilerken, diğerleri tamamen farklı bir tutum sergiler? Bir psikolog olarak, bu tür sorular sıkça kafamı kurcalar. Bazen çevremdeki insanların yapacakları hareketlerin, düşüncelerinin ya da verdiği tepkilerin bir nedenini anlamaya çalışırım. İşte, mülazımlık da tam olarak bu tür bir davranış biçimiyle ilgilidir. Ancak, mülazımlığı sadece yüzeysel bir tanım üzerinden geçmek, onu anlamanın çok ötesindedir. Mülazımlık, insanların belirli bir durumu ya da olayları nasıl algıladıkları ve içsel dünyalarında bunları nasıl anlamlandırdıkları…
Yorum BırakMustafa Kemal Atatürk’ün 1905 Yılında Kurduğu Cemiyet: Gerçekler, Tezler ve Tarihsel Arka Plan Tarihçinin meraklı adımlarıyla geçmişin izlerini süzerken, 1905 yılına ve o yılın bir genç subayı olan Mustafa Kemal’e (sonradan Atatürk) bakmak, sadece bir kişinin eylemini değil, dönemin ruhunu ve siyasal atmosferini de anlamamıza imkân verir. O yıllarda Osmanlı İmparatorluğu’nun çok yönlü krizlerle boğuştuğu, ideallerin, örgütlerin ve gençlerin birbirini tetiklediği bir ortam hâkimdi. Bu bağlamda, “1905 yılında Mustafa Kemal hangi cemiyeti kurdu?” sorusu, yalnızca bir tarihsel kayıt değil; aynı zamanda bir genç askerin düşünsel dönüşümünün, örgütlenme arzusunun ve politik bilinçlenmesinin de öyküsüdür. 1. Tarihsel Arka Plan: Osmanlı’da Askeri Gençlik, Gizli…
Yorum BırakKurgucu Nasıl Olunur? Ekonomik Perspektiften Bir Analiz Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Ekonomi, sınırlı kaynakların farklı amaçlarla nasıl daha verimli kullanılabileceğini araştıran bir bilim dalıdır. Bir ekonomist, her seçimde olduğu gibi, kurgucu olma yolunda da kaynakların sınırlılığını ve bu kaynakların nasıl en iyi şekilde tahsis edilebileceğini düşünür. Kurgucu olmak, sadece teknik bilgi ve yetenek gerektiren bir süreç değildir; aynı zamanda zaman, eğitim, ekipman ve finansal kaynakların da doğru şekilde yönetilmesi gereken bir yolculuktur. Kurgucular, hangi yazılımı kullanacaklarına, ne kadar süre eğitim alacaklarına ve hangi projelere odaklanacaklarına karar verirken bu kaynakların dağılımını düşünmelidir. Peki, kurgucu olmak için hangi ekonomik faktörler devreye…
Yorum BırakKonveksiyon Olayı: Ekonomi Perspektifinden Bir Analiz Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Üzerine Bir Ekonomik Perspektif Ekonomi, kaynakların sınırlılığına dayanan bir bilim dalıdır ve her ekonomik karar, fırsat maliyetini dikkate alarak verilmelidir. Ancak, ekonomideki kararlar bazen doğrudan etki yaratmaz, bunun yerine dolaylı etkiler, daha geniş ölçekli sonuçlar doğurur. Bu noktada, bir ekonomik değişikliğin yavaşça, ancak kesintisiz bir şekilde yayıldığı süreçlere, tıpkı fiziksel bir olguda olduğu gibi, konveksiyon olayı ile benzer bir etkileşim biçimi ortaya çıkar. Konveksiyon, ısıyı bir madde aracılığıyla taşıyan bir fiziksel olaydır; ama bu olguyu ekonomik açıdan düşündüğümüzde, belirli bir ekonomik olayın, geniş bir alana yayılmasını ve sistemdeki diğer…
Yorum BırakKamil Koç Aslen Nereli? Eğitim Perspektifinden Bir İnceleme Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü: Bir Eğitimcinin Samimi Girişi Eğitim, yalnızca bilgi aktarmaktan çok daha fazlasıdır; bireyleri dönüştüren, toplumu şekillendiren bir süreçtir. Her yeni bilgi, bir kişinin dünyaya bakışını değiştirir ve gelişim yolculuğunda yeni bir kapı aralar. Bunu düşündüğümde, bazı soruların basit bir cevaptan çok daha derin anlamlar taşıdığını fark ederim. Mesela “Kamil Koç aslen nereli?” sorusu, ilk bakışta bir işletmenin kökenine dair sıradan bir merak gibi görünebilir. Ancak eğitimin gücüyle bakıldığında, bu soru bize bir insanın, bir şirketin ve hatta bir kültürün nasıl şekillendiğini sorgulatır. Bu sorunun cevabı, öğrenme sürecindeki derin bağlantılar ve…
Yorum BırakKalçada Sinir Sıkışması Nasıl Anlaşılır? Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzenin Psikolojik Yansımaları Bir Siyaset Bilimcisinin Meraklı Girişi: Güç ve Toplumsal Düzen Güç, toplumsal ilişkilerin şekillenmesinde merkezi bir rol oynar. Modern toplumlarda, iktidar sadece siyasi arenada değil, bireylerin günlük yaşamlarında, sağlıklarına kadar her alanda etki yaratır. Peki, kalçada sinir sıkışması gibi bir tıbbi durum, toplumdaki güç ilişkilerini ve düzeni nasıl etkileyebilir? Fiziksel bir rahatsızlık, toplumsal yapıları, ideolojileri ve vatandaşlık anlayışını sorgulayan bir metne dönüşebilir mi? Bir siyaset bilimcisi olarak, toplumların hastalık ve rahatsızlıklar gibi biyolojik durumları sadece bireysel sorunlar olarak görmektense, bunları daha geniş bir güç ve ideoloji çerçevesinde değerlendirmeyi savunuyorum.…
Yorum Bırak