Bir Siyaset Bilimcinin Gözünden: Manisa’daki Göller ve Gücün Sessiz Haritası Toplumsal düzen, iktidar ve vatandaşlık üzerine kafa yoran bir siyaset bilimci olarak, bazen coğrafyanın sessizliğinde siyasetin yankılarını duyarım. Manisa’ya baktığımda yalnızca bir şehir değil, güç ilişkilerinin doğayla kurduğu karmaşık bir sahne görürüm. “Manisa’da kaç göl var?” sorusu, yüzeyde coğrafi bir merak gibi görünse de, aslında daha derin bir siyasal anlam taşır. Çünkü göller, yalnızca doğa unsurları değil; kaynakların, kurumların ve ideolojilerin çakıştığı mekânlardır. Doğanın Siyaseti: Kaynakların Denetimi ve Güç İlişkileri Manisa’da bilinen başlıca göller arasında Gölmarmara, Demirköprü Baraj Gölü ve Sevişler Baraj Gölü yer alır. Ancak bu göllerin sayısından çok,…
Yorum BırakHızlı Bilgi Akışı Yazılar
Bir Siyaset Bilimcinin Bakışıyla: Göze Çay Banyosu Ne İşe Yarar? Göze çay banyosu yalnızca halk arasında dolaşan bir “doğal tedavi” önerisi değil; aynı zamanda bilgi, iktidar ve inanç sistemlerinin bir kesişim noktasını temsil eder. Bu yazıda, göz banyosu gibi görünüşte tıbbi bir eylemin aslında toplumsal düzen, otorite ilişkileri ve ideolojik üretim süreçleriyle nasıl iç içe geçtiğini inceleyeceğiz. Bir siyaset bilimci olarak merak ettiğim soru şu: birey, kendi bedeni üzerinde bu tür deneysel müdahalelere yönelirken, gerçekten özgür mü? Yoksa görünmez iktidar ağlarının ürettiği “doğal” bilgiye mi teslim oluyor? İktidar ve Bilginin Gözle Görülmeyen Dansı Michel Foucault’nun “iktidar bilgidir” önermesi, göze çay…
Yorum BırakCilde Sarı Kantaron mu, Kırmızı Kantaron mu? Bilimin Işığında Gerçekleri Keşfet Bazı bitkiler vardır ki, doğanın sessiz ama güçlü armağanlarıdır. Yüzyıllardır geleneksel tıpta kullanılan kantaron bitkisi de onlardan biri. Cilt sağlığı söz konusu olduğunda ise akıllarda hep aynı soru dolaşır: Cilde sarı kantaron mu, kırmızı kantaron mu daha etkilidir? Bugün bu soruya, bilimsel verilerin ışığında ama herkesin anlayabileceği bir dille cevap arayacağız. Hazırsan, doğanın laboratuvarına birlikte adım atalım. Kantaron Nedir? Temel Bilgilerle Başlayalım Kantaron, Hypericum cinsine ait, şifalı özellikleriyle bilinen bir bitki grubudur. Bu ailenin en bilinen iki üyesi ise sarı kantaron (Hypericum perforatum) ve kırmızı kantaron (Centaurium erythraea). İkisi…
Yorum BırakBir Edebiyatçının Gözünden: Göz Bandı Hangi Göze Takılır? Kelimenin dünyası, bazen bir göz bandı kadar sınırlı, bazen de o bandın altındaki karanlık kadar derindir. Bir edebiyatçı olarak, bana her zaman şu soru ilginç gelmiştir: Göz bandı hangi göze takılır? Bu soru ilk bakışta basit bir fiziksel yönelim gibi görünür; ancak dilin büyülü aynasında yankılandığında, görme, gizleme, seçme ve susturma gibi temaları çağırır. Edebiyat tarihinde göz bandı, yalnızca bir aksesuar değil, bir anlamın maskesi olmuştur. Bu yazıda, göz bandını bir tıbbi gereçten çok, bir edebi simge olarak ele alacak; metinlerin, karakterlerin ve kültürlerin üzerinden geçerek “hangi göze” takıldığına değil, “neden” takıldığına…
Yorum BırakGreyfurt ve Nefesin Sembolü: Akciğer Sağlığına Antropolojik Bir Bakış Kültürlerin çeşitliliğini merak eden bir antropolog olarak, her toplumun nefes almayı bile nasıl farklı biçimlerde anlamlandırdığını gözlemlemek beni hep büyülemiştir. Greyfurt gibi bir meyve, yalnızca bir besin değil, aynı zamanda nefesin, yaşamın ve arınmanın sembolüdür. Birçok kültürde nefes, yaşam gücünün doğrudan ifadesidir; bu yüzden “akciğere iyi gelen” şey, çoğu zaman yalnızca fizyolojik değil, kültürel bir anlam taşır. Bu yazıda, greyfurt akciğere iyi gelir mi? sorusunu yalnızca tıbbi verilerle değil, aynı zamanda ritüeller, semboller ve toplumsal kimlikler bağlamında ele alacağız. Greyfurtun Kültürel Anatomisi Greyfurtun doğuş hikâyesi, Karayip Adaları’ndan başlar. Tropikal güneş altında…
Yorum BırakCam Çiziğini Ne Giderir? Ekonomik Perspektiften Görünmeyen Çiziklere Bakış Bir Ekonomistin Düşüncesi: Kaynakların Sınırlılığı, Kararların İzleri Bir ekonomist olarak dünyaya baktığımda, her çizik bana bir kararın sonucunu hatırlatır. Cam çiziğini ne giderir? sorusu, yüzeyde teknik bir merak gibi görünür. Ama ekonominin diliyle konuşacak olursak, bu soru aslında “kaynakları nasıl onarırız, ama verimliliği kaybetmeden?” anlamına gelir. Her çizik, tıpkı bir ekonomik kriz gibi, geçmişte alınmış kararların görünür izidir. Birinde camın yüzeyi, diğerinde piyasanın dengesi bozulur. İkisinde de mesele aynıdır: Yeniden dengeyi sağlamak, ama maliyeti minimize ederek. Çizik Olarak Kriz: Piyasa Mekanizmasının Camı Ekonomide “görünmez el” nasıl piyasaları dengeliyorsa, bir cam yüzeyinde…
Yorum BırakBuğday Böceği Nedir? Minik Tahıl Canavarının Komik ve Ciddi Portresi Bir sabah mutfağa girdiniz, un kavanozunu açtınız ve… sürpriz! İçeride minik, siyah, serseri tipli böcekler dolaşıyor. Panik yok! Evet, o tanışmak üzere olduğunuz küçük davetsiz misafirlerin adı: Buğday böceği. Ama korkmayın, bu yazı bir böcek ansiklopedisi değil. Gelin birlikte bu tahıl delisi yaratığın dünyasına kahkahalarla dalalım. 🍞🐛 Buğday Böceği: Tahılın En Sadık (ve Açgözlü) Hayranı Buğday böceği, adından da anlaşılacağı gibi buğday, arpa, mısır ve diğer tahıllarla kafayı bozmuş minik bir haşere türüdür. Aslında o bir “hububat gurmesi”dir. Yani biz sabah kahvaltısında tost yerken, o çoktan bir çuval buğdayı ev…
Yorum Bırak500 Groston Kaç Metre? – Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Üzerine Pedagojik Bir Yolculuk Bir Eğitimcinin Kalbinden: Bilginin Dönüştürücü Gücü Öğrenmek, yalnızca bilgi edinmek değildir; varoluşumuzu dönüştürmektir. Her öğrenci, her merak eden birey, kendine özgü bir öğrenme yolculuğuna çıkar. “500 groston kaç metre?” sorusu, ilk bakışta teknik bir ölçü dönüşümü gibi görünür; ancak aslında bu tür sorular, öğrenmenin özünü yansıtır: Bilgiye ulaşma arzusu, anlam arayışı ve keşif heyecanı. Eğitimciler için bu tür sorular, öğrencinin bilişsel kapısını aralayan bir fırsattır. Çünkü öğrenme, sadece doğru cevabı bulmakla değil, o cevaba giden sürecin anlamını fark etmekle başlar. Peki, bir “groston” nedir? Ve neden bunu “metre”ye…
Yorum BırakGıda Denetimini Kim Yapar? Edebiyatın İzinde Bir Keşif Kelimelerin gücü, dünyayı şekillendiren bir kuvvettir. Edebiyat, kelimelerle kurduğu anlatılarla insan ruhunun derinliklerine iner, toplumsal yapıları dönüştürür ve hayal gücünü sınırsız bir şekilde besler. Bu bağlamda, bir metnin, bir hikayenin veya bir karakterin toplumsal olguları nasıl yansıttığını görmek, bizim için yeni kapılar aralayabilir. Edebiyat, kelimelerin ve anlatıların gücünü kullanarak, bazen yalnızca estetik bir zevk sunmakla kalmaz, aynı zamanda derin toplumsal meseleleri sorgular. Peki, gıda denetimini kim yapar? Bu soruya, sadece yasal bir perspektiften değil, aynı zamanda edebiyatın ışığında da bakmak, hem düşündürücü hem de keşif dolu bir yolculuk olabilir. Gıda Denetiminin Simgesel…
Yorum BırakGöbek Nerede Bulunur? Geleceğin Beden Haritasına Bir Bakış Bazı sorular vardır, ilk bakışta basit görünür ama düşündükçe derinleşir. “Göbek nerede bulunur?” da onlardan biri. Evet, biyolojik olarak hepimiz cevabını biliyoruz. Ama ben bu yazıda, “göbek” kelimesine sadece bedensel bir anlam yüklemek istemiyorum. Göbek, hayatın merkezini, bağlantı noktamızı ve gelecekte insanın kendini nasıl konumlandıracağını anlatan bir metafor gibi. Gelin, birlikte biraz düşünelim. Gelecekte göbek sadece bedende mi olacak, yoksa insanın dijital, toplumsal ve duygusal dünyasında da yeni “göbekler” mi oluşacak? — Göbek: İnsan Varlığının Merkezi Göbek, insan bedeninde doğumdan kalan ilk izdir. Anneyle olan bağın, yaşamın ilk köprüsünün hatırasıdır. Yani aslında…
Yorum Bırak